Çizmeli Kedi

Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan fakir bir değirmenci varmış. Değirmencinin üç oğlu varmış ve ölmeden önce onlara miras olarak sadece değirmenini, bir eşeğini ve bir kedisini bırakmış. En büyük oğul değirmeni, ortanca oğul eşeği almış ve en küçük oğul ise kediye sahip olmuş. Küçük oğul, kediyi aldığı için oldukça mutsuzmuş ve kendi kendine “Bu kedi bana ne yapabilir ki?” diye düşünmüş.

Ancak, kedi farklı düşünüyormuş. Kedi, akıllı ve kurnaz bir kediymiş. Küçük oğula “Efendim, bana bir çift çizmeli bot al ve gerisini bana bırak,” demiş. Küçük oğul, kedinin isteğini yerine getirmiş ve ona güzel bir çift çizmeli bot almış.

Kedi, çizmeli botlarını giydikten sonra ormana gitmiş ve ormanda avlanarak bir tavşan yakalamış. Bu tavşanı, kralın sarayına götürmüş ve “Sayın kralım, bu tavşanı benim efendim Marki’ye (sahibine) hediye olarak kabul edin,” demiş. Kral, bu hediyeyi büyük bir memnuniyetle kabul etmiş ve kedinin kurnazlığına hayran kalmış.

Kedi, kralı ve prensesi etkileyerek birçok kez hediyeler götürmüş. Bu arada, küçük oğulun adı Marki olarak duyulmuş ve kralın gözünde önemli bir yere sahip olmuş. Kral, Marki’yi tanımak ve onunla konuşmak istemiş. Kedi, Marki’ye bu fırsatı sunmuş ve “Efendim, kral sizi davet ediyor. En güzel kıyafetlerinizi giyin ve benimle gelin,” demiş.

Kedi, Marki’yi kralın karşısına çıkarmış ve kralın ilgisini çekmeyi başarmış. Kral, Marki’nin zekası ve kibarlığına hayran kalmış ve onu sarayında ağırlamış. Prenses de Marki’den etkilenmiş ve onunla vakit geçirmekten keyif almış.

Bir gün, kedi ve Marki, ormanda yürürken büyük bir kale görmüşler. Bu kalenin sahibi, kötü kalpli bir devmiş. Kedi, Marki’ye “Efendim, bu kaleyi size kazandıracağım,” demiş. Kedi, kaleye gidip devle konuşmuş. “Sayın dev, sizin büyük ve güçlü olduğunuzu duydum. Fakat, çeşitli şekillere dönüşebileceğinizi duydum, bu doğru mu?” diye sormuş. Dev, kediye meydan okuyarak bir aslana dönüşmüş. Kedi, devin bu yeteneğine hayran kalmış ve “Gerçekten etkileyici! Peki, küçücük bir fareye dönüşebilir misiniz?” demiş.

Dev, kediyi küçümseyerek bir fareye dönüşmüş. Kurnaz kedi, fare olan devi hemen yakalamış ve onu yemiş. Böylece, devden kurtulan kedi, kaleyi Marki’ye kazandırmış. Marki, kaleyi kral ve prensesle paylaşmış ve kral, Marki’yi takdir ederek ona kızını vermiş.

Ve böylece, küçük oğul (yeni adıyla Marki) ve prenses, büyük bir düğünle evlenmişler. Marki, kralın damadı olmuş ve kediyle birlikte mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüşler. Kurnaz kedi, çizmeli botlarıyla her zaman Marki’nin yanında olmuş ve onun en sadık dostu olarak kalmış.

İşte böyle, Çizmeli Kedi’nin macerası mutlu bir sonla bitmiş. Kurnazlık ve zekanın gücü, Marki’ye büyük başarılar getirmiş ve herkes onların hikayesini nesilden nesile anlatmış. 🌟🐱👢

Yorum gönder