Jack ve Fasulye Sırığı
Bir zamanlar, küçük bir köyde fakir bir çiftlikte annesiyle birlikte yaşayan Jack adında genç bir çocuk vardı. Jack’in babası, o daha küçükken hayatını kaybetmişti ve ailesi büyük bir borcun altına girmişti. Günler geçtikçe işler daha da zorlaşıyor, Jack ve annesi neredeyse hiç yiyecek bulamıyordu. Anneleri oğluna ineklerini satmasını söylediğinde, Jack pazara doğru yola çıktı. Pazar yolunda tuhaf görünümlü bir adamla karşılaştı. Bu adam, Jack’e sihirli fasulye teklif etti. “Bu fasulyeler sana servet getirecek,” dedi adam. Jack, inek karşılığında sihirli fasulyeleri aldı ve eve döndü.
Eve döndüğünde, annesi Jack’in getirdiği fasulyeleri görünce çok sinirlendi. “Bu saçmalıklarla ne yapacağız?!” diye bağırarak fasulyeleri pencereden dışarı attı. Fakat ertesi sabah, Jack ve annesi büyük bir sürprizle karşılaştı. Evlerinin yanında devasa bir fasulye sırığı yükseliyordu. Fasulye sırığı gökyüzüne kadar uzanıyordu. Jack, merakına yenik düşerek sırığa tırmanmaya başladı.
Saatlerce tırmandıktan sonra, Jack bulutların üzerinde devasa bir dünyanın kapısını araladı. Burada, devlerin yaşadığı bir krallık bulunuyordu. Jack, devasa bir kaleye doğru yürüdü ve içeride altın yumurtlayan bir tavuk ve sihirli bir arp buldu. Ancak, tam o sırada devin ayak seslerini duydu ve saklanmak zorunda kaldı. Dev, kaleye geldiğinde sihirli tavuk ve arp ile konuşmaya başladı. Jack, dev uyuduğunda sessizce çıkmak için bir plan yaptı. Tavuk ve arpla birlikte kaçmaya başladı, fakat tam o sırada dev uyanıp Jack’i fark etti ve onu kovalamaya başladı.
Jack, hızla fasulye sırığını inmeye başladı. Ancak, dev peşindeydi ve her an yakalanabilirdi. Jack yere ulaştığında hızla bir balta alıp fasulye sırığını kesmeye başladı. Sırık kesildiğinde, dev düşerek yok oldu ve Jack annesiyle birlikte sihirli arp ve altın yumurtlayan tavuk sayesinde mutlu ve zengin bir yaşam sürmeye başladı.
Ancak hikaye burada bitmedi. Jack, bu serveti sadece kendisi ve annesi için kullanmamaya karar verdi. Köydeki diğer fakir ailelere yardım etti, yeni evler ve okullar inşa etti. Jack, sihirli tavuk sayesinde altın yumurtalarla dolup taşan bir köy yaratmıştı. Bu yeni varlıklarla birlikte, köydeki herkes daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdü.
Jack’in bu cesur ve cömert davranışları köydeki herkes tarafından örnek alındı. Jack’in macerası, sadece zengin olmanın değil, aynı zamanda bu zenginliği paylaşmanın da ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Böylece, Jack’in hikayesi nesilden nesile aktarıldı ve herkesin dilinde bir efsane haline geldi.
Yorum gönder